Otomatik saatler, mekanik saatçiliğin fonksiyonellik ve mühendisliği birleştiren en önemli temsilcilerindendir. Bu sistemler, pile ihtiyaç duymaksızın çalışır; enerjilerini kullanıcının bilek hareketinden alır.

Saat dünyasında birçok karmaşık ve dikkat çekici komplikasyon mevcut. Ancak “Jump Hour” (atlamalı saat göstergesi) modelleri, dijital hissi veren ama tamamen mekanik olan yapısıyla ayrı bir yerde duruyor. Jump hour (atlamalı saat) saatleri, zamanı klasik döner akrep-yelkovan yerine dijital benzeri bir sistemle gösteren özel türde saatlerdir.

Saatler, sadece zamanı göstermenin ötesinde; zarafetin, mühendisliğin ve mirasın sembolüdür. Dünyada öyle markalar var ki, yüzyılı aşkın süredir saatçiliğin hem ruhunu hem de teknolojisini şekillendirmeye devam ediyor. Bu makalede, 100 yaşını çoktan devirmiş, geçmişiyle olduğu kadar bugünüyle de büyüleyen saat markalarını tarihsel kırılma noktalarıyla birlikte inceliyoruz.

Denizlerin sakinliğini, gökyüzünün sonsuzluğunu bileğinizde taşımaya ne dersiniz? Lacivert tonları, hem asaletin hem de zamansız stilin simgesi olmaya devam ediyor. Hem spor hem klasik görünümleriyle öne çıkan lacivert saatler, 2025’te de saat severlerin vazgeçilmezi olmaya aday. Bu yazımızda, tasarımlarında deniz esintilerini taşıyan en ikonik lacivert saat modellerini yakından inceliyoruz.

2025 yılı, havacılıktan ilham alan saatlerin yeniden yükselişe geçtiği bir dönem olarak öne çıkıyor. Kökleri uçuş tarihine dayanan bu ikonik modeller, hem koleksiyon tutkunlarının hem de maceraperestlerin ilgisini yeniden kazanıyor. Ancak bu saatler neden tekrar popüler hale geldi? Gelin, pilot saatlerinin geçmişten bugüne gelişimini ve 2025’te neden bu kadar öne çıktığını birlikte inceleyelim.

Saat satın alırken karşınıza “Swiss Made” ya da “Swiss Movement” gibi ifadeler çıkmış olabilir. Her ikisi de kulağa kaliteli geliyor, değil mi? Ancak aralarında önemli farklar var ve bu fark, saatin değerinden uzun ömürlülüğüne kadar birçok şeyi etkiliyor.

Zamanı ölçmek sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir tutkudur. Bu tutkunun en zarif yansıması ise otomatik saatlerdir. Peki “otomatik saat” tam olarak ne demektir? Quartz saatlerden farkı nedir? Ve neden bazı saat tutkunları yalnızca mekanik modelleri tercih eder?

“Swiss Made” ifadesini bir saat kadranında gördüğünüzde, aklınıza ne gelir? Zarafet? Güven? Kusursuzluk? İsviçre saatçiliği, yüzyıllardır bu kavramlarla özdeşleşmiştir. Peki gerçekten “Swiss Made” ne anlama geliyor ve neden bu kadar değerlidir?

Zamana değer katan her saat, aslında bir hikâye anlatır. Jacques Du Manoir ise sadece zamanı ölçmekle kalmaz, aynı zamanda İsviçre saatçiliğinin zarafetle harmanlanmış tarihini bileklere taşır. Peki bu Jacques Du Manoir’un arkasındaki gerçek hikâye nedir?